Sevgili Bild okurları.
-Allah yardımcınız olsun
Benim adım Ertugrul Özkök.
-Biz kendisini 20 yıldan fazladır yakından tanıyoruz.
Siz görmüyorsunuz ama; “G”nin” üzerinde ufak, yarım daire şeklinde bir işaret var.
-Kendisi çok hassas, böyle en ince ayrıntılara bile dikkat eden bir adamdır.
Bu, adımın Türkleştirilmiş Latin alfabesi ile yazıldığını gösteriyor.
-Yalnız kendisi sadece Türk değil, bir "Beyaz Türk" olur, öyle söylüyor.
1947 yılında Izmir’de doğdum.
-Siz İzmir'i Efes'le filan tanıyorsunuz ama İzmir "beyaz türk" dediği türün yeni başkenti olur.
Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmiş bir anne ve babanın çocuğuyum.
-Babasının vasiyetiymiş, Türkiye gidecekleri son vatanlarıymış, falan filan...
Müslümanım, ama namaz kılmam, oruç tutmam, camiye gitmem.
-Şimdi aranızdan müslüman olmak isteyenler çıkabilir, hatta siz bunu ılımlı islam filan da zannedebilirsiniz, ama öyle değil, başka tür bir müslümanlık bu.
Buna karşılık iyi bir şarap uzmanıyım.
-Her hafta mutlaka bir şarap yazısı yazar, o kadar yani
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudum.
-Nasıl mezun oldu ben de bilmiyorum.
Fransa’da „Enformasyon bilimleri” dalında doktora yaptım.
-Bak bunu da şimdi öğrendim. Tüh!
Sonra gazeteci oldum ve 20 yıl boyunca Hurriyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptım.
-Bir yıl Bild'e genel yayın yönetmeni olsun 20 yıldır ne çektiğimizi anlarsınız.
Diyebilirsinizki, bir Türk”ün gazetemiz “Bild”de ne işi var?”
-Bir süre sonra bu soruyu soracağınızı bildiğinden şimdiden önlem alıyor.
Bakın, ben çok neşeli bir insanım.
-Vallahi bu belayı başınıza kim sardı bilmiyorum ama gerçekten çoğu zaman öyledir, özellikle edebiyat yapmaya çalıştığı zamanlar.
Emin olun: birlikte çok eğleneceğiz.
-Yeter ki ciddiye almayın, ne yazarsa "Ja" deyin gitsin
John Irving’ in bir romanının başlığıyla size şunu vaat ediyorum: “The world acording to a Turk.”
-İşte böyle her yazısında film, kitap, yazar, oyuncu, müzik, müzisyen vs isimleri verip entellektüellliğiyle dövebilir sizi, buna da hazırlıklı olun.
Yani, aykırı ve farklı bir Türk’ün gözüyle neler görünüyor anlatacağım.
-Gözleri de en az kalemi kadar keskindir.
O gözler sayesinde bir bakmışsınız siz farkında olmadan içinizde Hitler'e karşı bir aşk uyanmış.
Risk almayı severim.
-Sever. Sever çünkü memlekette tsunami olsa su ayak bileğini geçmez onun.
Mayınlı arazilere gireceğim.
-Girer. Bir arazi nasıl mayınlanır ondan iyi bilen zor bulunur.
Şeytana pabucunu ters giydirir valla.
Bazen Almanları kızdıracağım, bazen Türkleri.
-İlkin Türklere kızıyor gibi görünen bir yazıda nasıl daha çok Almanları kızdırdığına şaşıracaksınız ama alışacaksınız zamanla.
Bazen Müslümanların hoşuna gideceğim, bazen Hıristiyanların.
-Yalnız dikkat edin bağımlılık yapmasın, buradaki okurlarının durumları fena.
Bazen ikisini birden kızdıracağım - provoke etmekte çok kabiliyetliyim.
-Niye provake ediyor ki? Diye sorabilirsiniz. Ben de bilmiyorum.
İsterseniz şimdiden bir örnek vereyim:Mesela Sarrazin’in Türkler’le ilgili görüşü.
-İşte böyle de sürprizlerle doludur, günün mesajını sona saklar hep.
Vallahi adama tamamen katılıyorum. “Aptal Türklerle” ilgili benim de genetik görüşlerim var.
-Bazen de ilginç terimler üretir, "genetik görüşler" gibi
Ancak… Sarrazin’i destekleyen Alman okurlarım: sakın hemen sevinmeyin.
-Buna da alışacaksınız zamanla
Ve Türk ve Kürt okurlarım: sizler de hemen sevinmeyin. Biraz sabır…
-Siz zaten antrenmanlısınız.
Söz.
Birlikte eğleneceğiz.
-Ben çok eğleniyorum, bence siz de öyle yapın :)
İlgili Yazı; http://www.bild.de/BILD/politik/2010/10/06/ertugrul-oezkoek-bild-kolumne/tuerkische-uebersetzung.html